Yunus (A.S)
Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur verdik. (4/163)
İsmail’i Elyasa’yı Yunus’u ve Lut’u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. Babalarından soylarından ve kardeşlerinden kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (6/86-87)
Ama (azab geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar iman ettikleri zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık. (10/98)
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş (elçi)lerdendi. Hani o dolu bir gemiye kaçmıştı. Böylece kur’aya katılmıştı da kaybedenlerden olmuştu. Derken onu balık yutmuştu oysa o kınanmıştı. Eğer (Allah’ı çokça) tesbih edenlerden olmasaydı Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık. Ve üzerine sık-geniş yaprakla (kabağa benzer) türden bir ağaç bitirdik. Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (peygamber olarak) gönderdik. Sonunda ona iman ettiler, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık. (37/139-148)
Balık sahibi (Yunus’u da); hani o kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Senden başka ilah yoktur sen yücesin gerçekten ben zulmedenlerden oldum” diye çağrıda bulunmuştu. Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız. (21/87-88)
Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu. Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı. (68/48-50)