Huşu
Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır. (2/45)
Onu bir Kur’an olarak insanlara dura dura okuman için (bölüm bölüm) ayırdık ve onu safha safha bir indirme ile indirdik. (17/106)
De ki: “İster ona inanın ister inanmayın: O daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler.” (17/107)
Çeneleri üstüne kapanıp ağlıyorlar ve (Kur’an) onların huşu (saygı dolu korku)larını arttırıyor. (17/109)
O’nun ayetlerinden biri de senin gerçekten yeryüzünü huşu içinde (solmuş boynu bükülmüş ve kupkuru) görmendir. Ama Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman deprenir ve kabarır. Şüphesiz onu dirilten ölüleri de elbette dirilticidir. Çünkü O herşeye güç yetirendir. (41/39)