Doğruluk
Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah’a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir. (2/256)
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O’nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. (6/115)
“Sonra gelecekler arasında bana bir doğruluk dili (lisan-ı sıdk) ver.” (26/84)
Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Allah’ın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azab hazırlamıştır. (33/8)
Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)ın yanında doğruluk makamındadırlar. (54/55)