Duman
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler. (41/11)
Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle; (44/10)
(Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır. (44/11)
Tozu dumana katıp savuran (rüzgar)lara, (51/1)
İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de ‘kurtulup-başaramazsınız.’ (55/35)
Derken toz duman halinde dağılıp-savrulduğu, (56/6)
Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. (56/43)
Derken, orada tozu dumana katanlara, (100/4)