Deve
Deveden iki sığırdan da iki. De ki: “İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi ya da o iki dişinin rahimlerinin kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Yoksa Allah bunları sizlere tavsiye ettiği zaman şahid miydiniz?” hiçbir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (6/144)
Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız. (7/40)
Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih’i (gönderdik. Salih:) “Ey kavmim Allah’a kulluk edin sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir: Allah’ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah’ın arzında otlasın ona bir kötülükle dokunmayın sonra sizi acı bir azab yakalar” dedi. (7/73)
Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih’e de şöyle) dediler: “Ey Salih eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen vaadettiğin şeyi getir bakalım.” (7/77)
“Ey kavmim size işte bir ayet olarak Allah’ın devesi; onu serbest bırakın Allah’ın arzında yesin. Ona kötülük (vermek niyeti)yle dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azab sarıverir.” (11/64)
Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde dediler ki: “Ey Babamız daha neyi arıyoruz işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir.” (12/65)
Dediler ki: “Hükümdarın su tasını kaybettik kim onu (bulup) getirirse (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.” (12/72)
Bizi ayet (mucize)ler göndermekten öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud’a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz. (17/59)
İri cüsseli develeri size Allah’ın işaretlerinden kıldık sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah’ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle onlara sizin için boyun eğdirdik umulur ki şükredersiniz. (22/36)
Dedi ki: “İşte bu bir dişi devedir; su içme hakkı (bir gün) onun belli bir günün su içme hakkı da sizindir.” (26/155)
Gerçek şu ki Biz bir fitne (imtihan ve deneme konusu) olarak o dişi deveyi kendilerine göndereniz. Şu halde sen onları gözleyip-bekle ve sabret. (54/27)
Onlardan Allah’ın elçisine verdiği “fey’e” gelince ki siz buna karşı (bunu elde etmek için) ne at ne deve sürdünüz. Ancak Allah elçilerini dilediklerinin üstüne musallat kılar. Allah herşeye güç yetirendir. (59/6)
Her biri sanki sapsarı erkek deve sürüleri gibidir. (77/33)
Gebe develer kendi başına terkedildiği zaman (81/4)
Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? (88/17)
Allah’ın elçisi onlara dedi ki: “Allah’ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına dikkat edin.” (91/13)