Rüya
Hani Yusuf babasına: “Babacığım gerçekten ben (rüyamda) onbir yıldız, güneşi ve ayı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm” demişti. (12/4)
(Babası) Demişti ki: “Oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.” (12/5)
Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: “Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.” dedi. Öbürü: “Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi” dedi. “Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz.” (12/36)
Hükümdar:” Ben (rüyamda) yedi besili inek görüyorum, onları yedi zayıf inek yiyor; bir de yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru. Ey önde gelen (kahin-bilginler) eğer rüya yorumluyorsanız benim bu rüyamı çözüverin” dedi. (12/43)
Dediler ki: “(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler değiliz.” (12/44)
O iki kişiden kurtulmuş olanı nice zaman sonra hatırladı ve: “Ben bunun yorumunu size haber veririm hemen beni (zindana) gönderin” dedi. (12/45)
(Zindana gidip:) “Yusuf ey doğru (sözlü insan).. Yedi besili ineği yedi zayıf (ineğin) yediği ve yedi yeşil başakla diğerleri kuru olan (rüya) konusunda bize fetva ver. Umarım ki insanlara da (senin söylediklerinle) dönerim belki onlar (bunun anlamını) öğrenmiş olurlar.” (12/46)
Dedi ki: “Siz yedi yıl önceleri (ektiğiniz) gibi ekin ekin yediğinizin az bir kısmı dışında (kalanını) biçtiklerinizi başağında bırakın.” (12/47)
“Sonra bunun arkasından (kuraklığı) zorlu yedi yıl gelecektir, sakladığınız az bir miktar dışında daha önce biriktirdiğinizi yiyip bitirecektir.” (12/48)
“Sonra bunun arkasından bir yıl gelecektir ki insanlar, onda bol bol yağmura kavuşturulacak ve onda sıkıp-sağacaklar.” (12/49)
Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: “Ey Babam bu daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra (O) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen hüküm ve hikmet sahibi O’dur.” (12/100)
Hani biz sana: “Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı, insanları denemek için yaptık Kur’an’da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor. (17/60)
“Gerçekten sen rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.” (37/105)
Andolsun, Allah elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse mutlaka siz Mescid-i Haram’a güven içinde saçlarınızı tıraş etmiş (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah sizin bilmediğinizi bildi böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı. (48/27)